Hastalandığımızda ateşimizin artmasının sebebi, aslında mikropların olmadığını göstermesidir. Evet, vücudumuza mikrop girdiğinde hipotalamus denilen yapı vücut sıcaklığını yükseltir. Niye mi? Çünkü her canlı hücrelerden oluşur, hücreler proteinlerden oluşur ve proteinler sıcaklığa karşı duyarlıdır. Yüksek sıcaklıklarda geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görürler. Hipotalamus da çakal ya bunu biliyor ben en iyisi vücut sıcaklığını yükselteyim de mikropların yapısındaki proteinler zarar görsün ve yok olsunlar diyor. Yalnız hipotalamusun düşünmeyi unuttuğu şey; sıcaklığı artırması sadece mikropları değil vücudumuzdaki hücreleri de yavaş yavaş yok ediyor olması. Evet dostlar yanlış duymadınız hipotalamus aslında mikroplarla beraber vücut hücrelerine de zarar veriyor ve işin kötü tarafı bu işi yaparken herhangi bir ayarının olmaması yani ne zaman duracağını bilmiyor. Ateşiniz 40 derecelere dayandığında hayati tehlike yaşamanız bundandır. Çünkü bunun sonu yok eğer müdahale edilmezse sıcaklık daha da yükselecek ve yok olup gideceksiniz. Bu kadar şeyi düşünüp uygulayan ve bu kadar komplike bir yapıya sahip olan vücudumuzun bunu düşünüp tasarlayamaması ilginç değil mi? Hatta bu işi daha da ilginç kılan şey de vücudumuzun termostatı olmasına rağmen (aksi takdirde sıcak havalarda terleyemez yanardık, soğuk havalarda da buz kalıbına dönüşürdük), mikropları öldürmek için artırdığı sıcaklığın ne seviyeye geldiğini fark edememesidir.